30 Aralık 2010 Perşembe
Pasta Hikayesi....Küçük Adam...
"Pasta Hikayesi" deki Pastacı Tuba olarak,"Küçük Adam"daki Anne Tuba olarak tüm Blogcu arkadaşlarımın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum....2011 senesinde herşey gönlümüzden geçenler kadar güzel olsun...
10 Aralık 2010 Cuma
"SMACK DOWN" PASTASI
Pasta hikayesinde hikayeler devam ediyor...
Bu seferki hikayemizin konusu"SMACKDOWN" kahramanımız ise sevgili"ÇAĞAN" nice yaşların olsun yakışıklı prens...
Bu seferki hikayemizin konusu"SMACKDOWN" kahramanımız ise sevgili"ÇAĞAN" nice yaşların olsun yakışıklı prens...
9 Aralık 2010 Perşembe
3 Aralık 2010 Cuma
27 Kasım 2010 Cumartesi
Yılbaşı Kurabiyeleri
Pasta Hikayesi yine iş başında:) hikayemizin bu sefer ki konusu "yeni yıl" size özel "yılbaşı butik kurabiyeleri" ile karşınızda...
17 Kasım 2010 Çarşamba
Ağaç Sevgisi
Bugün oldukça güzel bir o kadarda yoğun bir gün geçirdk.Dedemize bayram ziyaretine gittik.Babamız 1 hafta önce anılla beraber dikmek üzere sedir fidanı almıştı.Bizde dedemizin bahçesine fidanımızı diktik.dikerken hem fidanımızı sevdik hemde ona iyi dileklerde bulunduk."ANILLA BİRLİKTE BÜYÜ EMİ DEDİK" anıl önce babasıyla torağı kazdı sonra fidanı dikti ve ilk can suyunu verdi.fidanımızın adı anıl:) onu dedemize emanet ettik.yani gözümüz arkada kalmadı....
sonrasında rıfat çocukluk günlerine dönmek istedi olacak ki anılla beraber ayva aağacına tırmandı.:)))) önce anılı tırmandırdı sonra kendisi tırmanıp en tepedeki ayva'yı koparttı.
Babamız ve dedemiz mangalı yaparken bizde anılla foto modelcilik oynadık.canım oğlum öyle güzel pozlar verdiki...
yedik içtik eğlendik dedemizle anıl fidanı yeniçiftlikte bıraktık evimizin yolunu tuttuk....
eve geldiğimizde önce saklambaç oynadık gördüğünüz gibi dolaba saklandık babamız bizi bulduğunda bunu belgelemek istedi...daha sonra aslında 6+ yaş için olan Pictureka oyununu ailecek oynadık.çocuğu olan arkadaşlarıma duyrulur oyun oldukça zevkli bir çok açıdan geliştirici özellikleri var.bizim afacan bizi yeniyor bu arada:)))))) özellikle mavi kartlar bizim ufaklıklara daha uygun.
Biz günümüzü oldukça dolu, heyecanlı,eğlenceli veeee en önemlisi ormanlarımız katledilirken,bizimde doğaya bir katkımız olsun istedik.ANIL FİDANI DOĞA ANAYA HEDİYE ETTİK...
sonrasında rıfat çocukluk günlerine dönmek istedi olacak ki anılla beraber ayva aağacına tırmandı.:)))) önce anılı tırmandırdı sonra kendisi tırmanıp en tepedeki ayva'yı koparttı.
Babamız ve dedemiz mangalı yaparken bizde anılla foto modelcilik oynadık.canım oğlum öyle güzel pozlar verdiki...
yedik içtik eğlendik dedemizle anıl fidanı yeniçiftlikte bıraktık evimizin yolunu tuttuk....
eve geldiğimizde önce saklambaç oynadık gördüğünüz gibi dolaba saklandık babamız bizi bulduğunda bunu belgelemek istedi...daha sonra aslında 6+ yaş için olan Pictureka oyununu ailecek oynadık.çocuğu olan arkadaşlarıma duyrulur oyun oldukça zevkli bir çok açıdan geliştirici özellikleri var.bizim afacan bizi yeniyor bu arada:)))))) özellikle mavi kartlar bizim ufaklıklara daha uygun.
Biz günümüzü oldukça dolu, heyecanlı,eğlenceli veeee en önemlisi ormanlarımız katledilirken,bizimde doğaya bir katkımız olsun istedik.ANIL FİDANI DOĞA ANAYA HEDİYE ETTİK...
12 Kasım 2010 Cuma
DURU'NUN BARBİE EVİ
Arkadaşımın 4,5 yaşındaki kızı duru için yaptığımız Barbie evi.Uzun zamandır arkadaşımla araştırıyoruz ölçüyoruz biçiyoruz.tek tek mattel ürünlerine bakıyoruz.Kimileri pahalı geliyor kimileri bizim beğendiğimiz barbie evine küçük.hiç abartmıyorum yaklaşık 2 ay boyunca aralıklı zamanlarla sürekli nettin başında evlere bakıyoruz,bu arada inanılmaz minyatür evler bulduk bize şahane fikirler verdi...
Eşim Rıfat TÜREN gitar yapımcı olduğu için sağolsun bir gece bize süpriz yaptı ve barbie evimizi getiri verdi.Barbie yatağını ve nevresimini becerikli teyzemiz, yaptı.mutfağını ve banyosunu eminönünden aldık.masası ve tüm bebekler orginal mattel gardolabımız ve diğer tüm meteryallerimizi başka yerlerden temin ettik.şuan hala daha eksiklerimiz var.perdelerimizi koltuklarımızı ve duvar kağıtlarımızı henüz yapamadık ama en yakın zamanda onları da yapıp evimizin bitmiş halinin resimlerini yayınlayacağız...
Eğer kız çocuğunuz varsa ve bir barbie evi yapmak istiyorsanız veee içindeki eşyaların ucuza mal etmek istiyorsanız mutlaka eminönündeki EKŞİOĞLU oyuncak'ı mutlaka ziyaret edin...
11 Kasım 2010 Perşembe
HOŞGELDİN BEBEK PASTASI
Türkiye'nin En Akıllı Anne Bebek Sitesi olan Akillibebek'e yeni taptaze küçük mü küçük tatlı mı tatlı bir bebek daha katıldı.Site kurucusu olan Banu Erciyes 2.Bebeğini dünyaya getirdi."Mete Arhan". Arhan Çok tatlı bir bebek bu arada biraz da obur bir bebek.Bende tuba teyzesi olarak Mete Arhan'a "HOŞGELDİN BEBEK" pastası yaptım.Hem dış görselliğini,hemde pastanın lezetti çok beğenildi.Bu arada Bu hoşgeldin bebek pastası sadece mete arhana yapılmadı elbet.Batuhan Abimiz tatlıyı kurabiyeyi çok sevdiğinden ona da yapıldı,Batuhanı unutmamak gerek!!!!!:)))))))) Hem annemize süt olsun,hem ağabeyimizin tatlı düşkünlüğü giderilsin.hemde Akıllıbebeğin yeni üyesine şans mutluluk getirsin amacıyla yapılan,
"HOŞGELDİN BEBEK PASTASI" huzurlarınızda...
"HOŞGELDİN BEBEK PASTASI" huzurlarınızda...
8 Kasım 2010 Pazartesi
Pasta Hikayesi
Pasta Hikayelerimiz kaldıkları yerden devam ediyorlar:))))
Bu seferki hikayemizin konusu BEN10 Kahramanımızın Adı da Emirhan:)Anılın yuvadan arkadaşı.Nice Yaşların olsun güzel kuzum....
Bu seferki hikayemizin konusu BEN10 Kahramanımızın Adı da Emirhan:)Anılın yuvadan arkadaşı.Nice Yaşların olsun güzel kuzum....
7 Kasım 2010 Pazar
Tatlı Göksu :)
Aslında göksuyla küçük müzisyenler bloğunu açmaya karar verdiğim de tanıştık.O da pınarın sayesine pınar kim diyecekseniz.Tubitak'ın her ay minikler için çıkarttığı bilim dergisinin çizeri.sevgili pınarın çizimlerinin sıkı takipçisi olduğumdan ve çok beğendiğimden ötürü kendisine rica da bulundum:) sağolsun o kadar yoğun ki bana göksuyu tavsiye etti.çok canayakın ve dost canlısıdır dedi:) mutlaka yardım edecektir....
Gerçektende öyle biri göksu sadece kendimi tanıtan bir mail attım o kadar hemen anladı benim ne istediğimi ve ÇİZDİ BİR OĞLAN BİR KIZ RESMİNİ....
sonrasında ne mi oldu?
Anne tuba pastacılık kurslarına gitti kendini yetiştirdi vee bir blog açmaya karar verdi.ama istiyordu ki şöyle hem cicili olsun hem pasta malzemeleri olsun hemde bu liste uzar gider....
sağolsun beni kırmadı vee harika bir resim daha çizdi..
iyi ki seni tanımışım:) teşekkürler göksu teşekkürler pino:)
aa bu arada bana doğumgünü söylüyorsun pastayı kargoya veremem ama:(((( sana harika kurabiyeler yollarım:))))))))
Gerçektende öyle biri göksu sadece kendimi tanıtan bir mail attım o kadar hemen anladı benim ne istediğimi ve ÇİZDİ BİR OĞLAN BİR KIZ RESMİNİ....
sonrasında ne mi oldu?
Anne tuba pastacılık kurslarına gitti kendini yetiştirdi vee bir blog açmaya karar verdi.ama istiyordu ki şöyle hem cicili olsun hem pasta malzemeleri olsun hemde bu liste uzar gider....
sağolsun beni kırmadı vee harika bir resim daha çizdi..
iyi ki seni tanımışım:) teşekkürler göksu teşekkürler pino:)
aa bu arada bana doğumgünü söylüyorsun pastayı kargoya veremem ama:(((( sana harika kurabiyeler yollarım:))))))))
Taraftar Pastası
Pasta Hikayesi'nin yeni hikayesi taraftar pastası.
Mertacan koyu bir galatasaray taraftarı:)
Annesi Makbule Hanım Bizden Galatasaray Temalı bir pasta yapmamızı istedi.Bizde Galatasarayın sembolü olan Aslanı ve yıldızları kullandık.Oldukça hoş bir taraftar pastamız oldu tabiki mertcanımızın sayesinde:)
Tekrar doğum gününüz kutlu olsun nice mutlu yıllara....
Mertacan koyu bir galatasaray taraftarı:)
Annesi Makbule Hanım Bizden Galatasaray Temalı bir pasta yapmamızı istedi.Bizde Galatasarayın sembolü olan Aslanı ve yıldızları kullandık.Oldukça hoş bir taraftar pastamız oldu tabiki mertcanımızın sayesinde:)
Tekrar doğum gününüz kutlu olsun nice mutlu yıllara....
26 Ekim 2010 Salı
Pasta Hikayesi
Pasta Hikayesinde Hikayeler kaldıkları yerden devam ediyorlar...Sizlerde bu hikayelerin tatlarına bakmak istermisiniz...
22 Ekim 2010 Cuma
diğer bloğumuz yenilendiii
bielenler biliyordur ama ben bilmiyenler için yazıyorum:) yeni bir maceraya yelken açtım.çocukluk arkadaşımla beraber leziz pastalar yapmaya karar verdik.bunun için bloğumuzu yenledik isim değişikliği yaptık artık bundan böyle "PASTA HİKAYESİ" ile yola devam edeceğiz
18 Ekim 2010 Pazartesi
kalpli,kelebekli kurabiye
Anılla ben bu gidişle fazla fazla kilo alacağız galiba:) Biliyorsunuz artık butik pastacılık yapıyorum:) pastalar kurabiyeler hem görsel olarak çok güzeller hem de tat bakımından pasta ve kurabiye bloğumuzun adı pastahikayesi bugün gülten hanımın yarınki misafirleri için kalpli,çiçekli,kelebekli kuarabiyeler yaptım:) misafir çocuklarıda unutmayarak onlarada tavşan kalıplı yaptım.ben tatına baktım oldukça güzeldi.yarın ki yorumları yine yazarım.
görüşmek üzere...
görüşmek üzere...
12 Eylül 2010 Pazar
Ya istiklal Ya Ölüm
Bu kararın dayandığı en güçlü muhakeme ve mantık şuydu :
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklâlden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir.Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.
Halbuki Türk'ün haysiyeti, gururu ve kaabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!...
O halde, ya istiklal ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esirlik!
Peki efendim. Öteki karalara boyun eğme durumunda sonuç bunun aynı değil miydi?
Şu farkla ki, istiklali için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefinin gereği olan bütün fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve hiç şüphesiz, esirlik zincirini kendi elleriyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düşman gözündeki yeri bambaşka olur.
Sonra, Osmanlı hânedan ve saltanatının devam ettirilmesine çalışmak, elbette Türk milletine karşı en büyük kötülüğü işlemekti. Çünkü, millet her türlü fedakarlığı göze alarak istiklalini kazanmış olsa da, saltanat sürüp gittiği taktirde, bu istiklale kazanılmış gözüyle bakılamazdı. Artık ,vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin istiklâl ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl göz yumulabirdi?
Halifeliğin durumuna gelince, ilim ve tekniğin nurlara boğduğu gerçek medeniyet dünyasında gülünç sayılmaktan başka bir yanı kalmış mıydı?
NUTUK 1919-1927 tarihleri arasında Bizzat "Mustafa Kemal Atatürk" tarafından kaleme alınmış en öenmli eserdir.
Bir Türk genci olarak isterim ki dış mihrakların isteği hiç bir zaman gerçekleşmez.Ama velakin bu millet geçmişini öğrenmediği takdirde çocuklarına öğretmediği takdirde bize emanet edilen bu ülkeyi maalesef kaybedeceğiz.
bugün görevimi layıkıyla yerine getirdim.tıpkı Atamın istediğ gibi...
bu millet 87 yılda ne kadar korkutulup sindirilmiş ne acı...çok üzgünüm...yazık çok yazık...
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklâlden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
Yabancı bir devletin koruyup kollayıcılığını kabul etmek insanlık vasıflarından yoksunluğu, güçsüzlük ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir.Gerçekten de bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, isteyerek başına bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.
Halbuki Türk'ün haysiyeti, gururu ve kaabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!...
O halde, ya istiklal ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an için, bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esirlik!
Peki efendim. Öteki karalara boyun eğme durumunda sonuç bunun aynı değil miydi?
Şu farkla ki, istiklali için ölümü göze alan bir millet, insanlık haysiyet ve şerefinin gereği olan bütün fedakarlığı yapmakla teselli bulur ve hiç şüphesiz, esirlik zincirini kendi elleriyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düşman gözündeki yeri bambaşka olur.
Sonra, Osmanlı hânedan ve saltanatının devam ettirilmesine çalışmak, elbette Türk milletine karşı en büyük kötülüğü işlemekti. Çünkü, millet her türlü fedakarlığı göze alarak istiklalini kazanmış olsa da, saltanat sürüp gittiği taktirde, bu istiklale kazanılmış gözüyle bakılamazdı. Artık ,vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin istiklâl ve haysiyetinin koruyucusu mevkiinde bulundurulmasına nasıl göz yumulabirdi?
Halifeliğin durumuna gelince, ilim ve tekniğin nurlara boğduğu gerçek medeniyet dünyasında gülünç sayılmaktan başka bir yanı kalmış mıydı?
NUTUK 1919-1927 tarihleri arasında Bizzat "Mustafa Kemal Atatürk" tarafından kaleme alınmış en öenmli eserdir.
Bir Türk genci olarak isterim ki dış mihrakların isteği hiç bir zaman gerçekleşmez.Ama velakin bu millet geçmişini öğrenmediği takdirde çocuklarına öğretmediği takdirde bize emanet edilen bu ülkeyi maalesef kaybedeceğiz.
bugün görevimi layıkıyla yerine getirdim.tıpkı Atamın istediğ gibi...
bu millet 87 yılda ne kadar korkutulup sindirilmiş ne acı...çok üzgünüm...yazık çok yazık...
6 Eylül 2010 Pazartesi
ATATÜRK
uzun zamandır diğer arkadaş bloglarımı ziyaret edemediğimden sevgili öykünün başlatmış olduğu"ATATÜRK" paylaşımına ancak katılıyorum.lütfen kusura bakmayın...Atam sende kusura bakma...
İçimde yaşadıklarım düşüncelerim Atamı anlatmaya yetmiyor.Sadece bir kaç satır bir şeyler söylemek istiyorum.
Yıllarca din düşmanı olarak gösterilen Atam Şuan maalesef devletimizin başında olan inançlarını bile siyasi tuzaklarI için kullananlardan daha inançlı bir insandı atam.sadece "BAĞNAZ" değildi.Onda öyle bir ilahi güç vardı ki,Çanakkale muharebesinde askerlerine "size ben taaruzu emretmiyorum ölmeyi emrediyorum" diyebilecek kadar imanla doluydu...
şimdi sorarım size sizcede tanrı tarafından gönderilen ilahi bir insan değilmiydi "O" o kadar yoklukta hangi güç bir ülkeyi düşman elinden kuratabilirdi...
Şimdikiler kendilerine ben müslanım ben dindarım diyemezler.imanla ilahi güçle alınan bu toprakları parsel parsel sattılar.ŞİMDİ HANGİSİ DAHA İNANÇLI?
İçimde yaşadıklarım düşüncelerim Atamı anlatmaya yetmiyor.Sadece bir kaç satır bir şeyler söylemek istiyorum.
Yıllarca din düşmanı olarak gösterilen Atam Şuan maalesef devletimizin başında olan inançlarını bile siyasi tuzaklarI için kullananlardan daha inançlı bir insandı atam.sadece "BAĞNAZ" değildi.Onda öyle bir ilahi güç vardı ki,Çanakkale muharebesinde askerlerine "size ben taaruzu emretmiyorum ölmeyi emrediyorum" diyebilecek kadar imanla doluydu...
şimdi sorarım size sizcede tanrı tarafından gönderilen ilahi bir insan değilmiydi "O" o kadar yoklukta hangi güç bir ülkeyi düşman elinden kuratabilirdi...
Şimdikiler kendilerine ben müslanım ben dindarım diyemezler.imanla ilahi güçle alınan bu toprakları parsel parsel sattılar.ŞİMDİ HANGİSİ DAHA İNANÇLI?
BU YAZ oldukça hareketli geçti...
ablamların gelmesiyle birlikte başlayan trafiğimiz oldukça yoğundu.önce 9 günlük süren tatilimizi yaptık.onların fotolarınıda yükleyeceğim bir ara...sonra ablamlarla beaber yazlığa geçtik.en bunaltıcı sıcaklarda tekirdağdaydık,ben ömrümde yazlıkta bu kadar sıcakladığımı hatırlamıyorum.daha önceleri gece olunca ayaklarımıza çorap üstümüze hırka giyerdik,yine öyle olacağını var sayarak anıla yedek yanıma aldım,bilseydim böyle olucağını o kadar yük taşımazdık herhalde :) anılcık sadece kilotuyla yada ince tişörtleriyle dolaştı.çok güzel bir 1 hafta geçirdik.marmaristen topladığım 5 taşlık oyun taşlarınıyla birlikte güzel vakit geçirdik.anıl sonerle oyunlar oynadı.ilker büyüdüğü için kendi takıldı ara sıra bize katılsada artık bizim ufaklıkların onu açmadığı hemen belli oldu.valla iyi ki ablam varmış...çoookk eğlendikkk
17 Mart 2010 Çarşamba
Küçük Adamın" USTA" Babası
Oğlumuzun en büyük merakı en zevk aldığı oyunlardan birisi Babamızla birlikte birşeyleri tamir etmek."Armut Dibine" mi düşecek bilinmez ama bakarsınız Anılda Bir gün babası gibi Ünlü bir luthier (enstruman yapımcısı)oluverir.
Zaman bakalım bizlere neler gösterecek!Bekleyip Göreceğiz....
Zaman bakalım bizlere neler gösterecek!Bekleyip Göreceğiz....
13 Mart 2010 Cumartesi
En Sevdiğim Arkadaşım
Anılla beraber bugün Emir'lere gittik.Emir anılın yuvadan arkadaşı hatta en çook sevdiği arkadaşı Emir.
Çocuklarda aslında aynı biz büyükler gibi şimdiden arkadaş seçimi yapabiliyorlar,o kadar çok çocuk olmasına rağmen anıl en çok sevgiyi Emir ve Eliften yana kullanıyor.Onlar anılın en iyi arkadaşlarıymış kendileri öyle söylüyor:)
Aslı teyze yani Emirin annesi bize çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı.Afiyetle yedik daha sonra bizim yumurcaklar tombala eşini bul oyununu oynadılar.Bir ara aslı ile boğuşmaca ve atçılık oynadılar.Biz bugünden çok büyük keyif aldık.
Teşekkürler
Emir-Aslı'ya...
7 Mart 2010 Pazar
işte size gerçek bir su sebili Duru arkadaşı(alime teyzesi) oğluşuma kendi suyunu kendisinin doldurabileceği bir su sebili almış bize.odasına koyduk şimdi her su istediğinde bardağını alıp su sebilinden su içiyor...
onun haricinde babanemiz anılın ısrarı üzerine winie'li bir kol saati aldı.onun haricindekilerin hepsi kıyafet.herkese tekar çook teşekkür ediyorum...
Anıla bu sene oyun kurması amaçlı Play mobil'den "şovalye kalesi" oyuncağını seçtik.anıl bayıldı.akşamdan beri elinden alamıyoruz ne diyeyim... Oğluşum kendi minik elleriye babası ile tek tek birleştirerek oyuncağı kurdu.el becerisi için oldukça mühim bir oyuncak ama gerisi tamamiyle hayal dünyasına bağlı olacak.bakalım ilerideki günlerde neler yapacak ne hayaller kuracak...
malumunuz çocuğunuz erkekse doğum günü pastanız ve temanız da dolaysıyla "şimşek macquen"li oluyor.bu arada pasta perisi serap hanım hazırladı pastamızı kendisine tekrar çoook teşekkürler pasta harikaydı....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)