27 Ekim 2009 Salı

Eyvah ya...........

son zamanlarda iyice pimpirikli oldum! zaten değilmişim gibi...

Malumunuz "yeni gündemimiz" "DOMUZ GRİBİ"

Kendimce tüm önlemlerimi alıyorum ama yinede ya olursa deyip kendimi yemiyor değilim de hani! anti-bakteriyel jelimi aldım.Anıla durumu anlattım.Okuldan gelince ilk işimiz el ağız yıkanıyor.üst baş makinaya atılıyor.ellerine jel sürüyorum vs vs.bakkaldan ekmek alıyorum.eyvahh bozuk para!hemen onları sirkeli suya koyuyorum.Tam bir paranoyaklaşma durumundayım anlayacağınız.Bir yandan da sakınan göze çöp batar deyip biraz tevekkel olayım diyorum ama nerdeeeee:(

maalesef yuvaya başladığından beri geçmeyen bir burun akıntımız var.bundan dolayı da grip aşımızı olamadık:( bugün tüm gün boyunca tabana kuvvet bakmadığım eczane kalmadı yok yok grip aşısı yok! haklılar tabii sezon bitti.neyseki eşimin ezzacı arkadaşı yardımıma yetişti.yarın akşam elimizde olacak.bu arada yarın anılı dr götüreceğim.şu burun akıntısı alerjik olabilir mi diye çünkü arada bir öksürük te oluyor sanki birşeye alerjisi var gibi.bakalım göreceğiz yarın durumumuz ne:)

Arkadaşlar ben biraz korkuyorum açıkçası! bu bayram kimsenin elini öpmemeyi düşünüyorum,uzun bir süre toka yapmak bile istemiyorum.hatta bir müddet anılı yuvaya göndermesem mi acaba diyorum.

Sizler ne düşünüyorsunuz.Özlem,neslihan,ebru ve diğer arkadaşlarım bu konu hakkındaki düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çoook sevinirim.

Umarım bu grip meselesi sadece gündemi değiştirmek için yayılsın.Ama nette gördüğüm bir haber pekte öyle gözükmüyor hepimize kolay gelsin...


Geçtiğimiz haftalarda Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın domuz gribi ile ilgili önlem alınmaz ve gerekli aşılar yapılmazsa ülkemizde 21 milyon kişinin hastalanacağını ve 5 binden fazla kişinin de buna bağlı olarak hayatını kaybedebileceğini açıklaması ülkenin gündemine oturdu.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Küçük Müzisyenler Açıldı....



Dostlarım,

Küçük Müzisyenler bloğu adından anlaşıldığı üzere "Küçük hanımefendiler ve Küçük beyfendiler" için yapıldı.Sizlere bu blog'da "müziğin" çocuklar üzerindeki olumlu etkisini anlatacağım.Hangi yaşa hangi enstrumanı icra etmek gibi önemli bilgilere ulaşacaksınız.Daha sonrasında şuan henüz yapım aşamasında olan web sayfamızda ise,yaşlarına ve motor gelişimlerine uygun enstrumanlarında siparişlerini verebileceksiniz...

Şimdiden iyi seyirler...

18 Ekim 2009 Pazar

Tiyatro Zamanı...




Geçtiğimiz hafta bizim afacan tiyotroya gitti.Bu ikinci gidişi:) İlk'i ailecek ikincisi ise okulca:)bakmayın böyle anlattığıma salya sümük gönderdim oğluşumu:( Anıl görmedi tabii ağladığımı yoksa gider miydi acaba? sanki askere gidiyorda nasıl ağladım bir bilseniz eee biraz da evhamlı olunca göz yaşlarım durmadı.

Her neyse, eskiden yani kendi ailemle tiyatroya yada opera-baleye gittiğimizde en güzel kıyafetlerimizi giyerdik! hem sanata hem sanatçıya verdiğimiz değerden ötürü.Bende o gün anılı daha bir başka giydirdim.eşortman yerine V yaka baklavalı bir kazak ve kot pantolon,istiyorum ki Anılda tüm bu incelikleri öğrensin ve klas bir salon adamı olsun aynı zamanda.Diğer başarılarının dışında ileride böyle de bir Beyfendi olsun istiyorum.

Biz Anneler ne çok şey istiyoruz değil mi? ben şöyle bir anne değilim amaaan canım sağlıklı olsunlar da deyip geçiştiriveren!!!

Sağlıklı oldukları müddetçe her şeyi sorgulayan analiz eden başarılı ve bir o kadar centilmen bir çocuk,adam olmasını arzu ediyorum.İnşşalah ta o günleri göreceğim...

5 Ekim 2009 Pazartesi

3 Yaş sendromu mu bu! Öyleyse İMDATTTTT


Başlıktanda anlaşılacağı gibi bu aralar feryatlardayım.:(

Anıl yemek yemez,Anıl uyumaz,Anıl söz dinlemez tam bir yaramaz oldu benim küçük kuzum.Beni delirecek valla bu aralar.gecenin bir körü Yan odandan gelen bir ses"Anneciğim bir aslan gördüm" haydi git yanına önce sarıl sonra anlat aslan ormanda yaşar sen kötü bir rüya görmüşsün ama bak annen de babamda yanında korkma demeler.sonra anılın ısrarları "yok annesi ben oyuncak aslanımdan korktum! hımımmmmm peki o zaman tüm peluş oyuncaklarını kaldıralım şimdilik.ama bak adı üstünde oyuncak bunlar değil mi anneciğim evet!
-şimdi korkuyormusun?
-Hayır
-peki, iyi geceler...
-aradan biraz zaman geçer
---------------------------
-Anneciğim!
-efendiiiimmmm!!!! artık sinirlenmeye başlıyorum tabiii biliyorum asıl derdini çünkü! yanımızda yatmak istiyor ama ben yılmayacağım!!!
-Anneciğim şimdide bir kaplan gördüm!!!
- Sabırla demin anlatıklarımı tekrar ediyorum.
-ama anıl yılmıyor! 4.kez anneciğim dediğinde artık ben yorgunluktan mahvolmuş bir şekilde yatağıma geri dönmek isterken anıl sesleniyor....çişim geldiiiiii yada süttttt ayyy çıldırıcam ama:)))))

şaka bir yana arkadaşlar benim afacanımın kimi geceler bize yaşattıkları bunlar.Yemek problemine gelince bizi tanıyan arkadaşlar şaşıracaklar çünkü anılın hiç bir zaman yemekle arası kötü olmamıştır.ama şu 1 haftadır meyvenin dışında ağzına bir şey sürmüyor hasta desem o da değil! ya dönemsel ya büyümenin vermiş olduğu bir durum.biraz meraktayım açıkçası.hayatında herhangi köklü bir değişiklikte yok! kafam bu aralar buna epey takıldı.Bir önerisi olan varmı acaba????


Onun dışında yuvada mutlu evde sürekli oyun istiyor.halbuki yuvadan yorgun geldiği halde.Bu aralar favori oyunumuz korsancılık bir ara resim yüklerim.ama yuvadaki son fotosunu koymak istedim.Ne kadar da mutlu............